VOGUE ÇILGINLIĞININ ÖZETİ..

 
Ne güzel yazmış, ne güzel dile getirmiş Hürriyet yazarı Eyüp Can ! Bugüne kadar düşündüklerimin özetini usta bir köşe yazarının kaleminden okumak ayrı bir keyif. Vogue Türkiye macerasına farklı bir pencereden bakmış.Dergi ve din ! Bununlada kalmamış markasızlığımıza değinmiş. Bir Beymen ve Vakko'nun nasıl markalaşma yolundan saparak sadece marka kıyafetler satan mağazalara dönüştüğünü acı acı yüzümüze vurmuş. Belki genç arkadaşlarım hatırlamaz ama bir zamanlar Vakko defileleri gerçek anlamda olay olurdu..Manken olarak çıkmanızda davetiyesine sahip olmanızda büyük bir prestijdi. Can'ın yazısı beni naftalin kokan günlere götürdü. Ve Vogue Türkiye'nin Türk modasına yansımalarında öylesine doğru tespitleri varki buyrun okuyun :

Tanrı kadını Vogue modayı yarattı Peki ya Türkler?

MODA endüstrisinden bir arkadaşım anlattı.

Meğer dünyanın en önemli moda dergisi Vogue yıllardır Türkiye'ye “Müslüman bir ülke olduğu için” gelmiyormuş.

“Ne alaka?” dedim.
O da Vogue dahil birçok dergiyi çıkaran Conde Nast'de bir yetkiliden duymuş.
Şöyle bir saydım yaklaşık 117 yıldır modaya yön veren Vogue, Brezilya'dan Tayvan'a Yunanistan'dan Kore'ye tam 17 ülkede yayınlanıyor.
Gerçekten de aralarında hiçbir Müslüman
ülke yok.
* * *
Peki, o zaman bu ay Vogue Türkiye'yi çıkaran Doğuş, Conde Naste'i nasıl ikna etti?
Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erman Yerdelen'e sordum “Bize hiçbir zaman böyle bir gerekçe sunulmadı” dedi.
Belki de Vogue gibi bir derginin Müslüman bir ülkede yeterli pazara sahip olmayacağını düşünmüşlerdir.
Öyle düşünmüşlerse bile yanıldıkları ortada.
Çünkü Vogue Türkiye daha ilk sayısında yakaladığı çıkışla Conde Nast'çileri epey memnun etmiş.
* * *
Elle, Instyle ve Vogue dünyada moda endüstrisine yön veren en önemli üç dergi.
42 ülkede yayınlanan Fransa orijinli Elle'i Türkiye'de Doğan Grubu çıkarıyor.
Dünya genelinde aylık tirajı 21 milyon.
Vogue'dan farklı olarak daha çok bir
stil rehberi gibi çıkan bir diğer Amerikan moda dergisi ise Instyle.
Türkiye'de yaklaşık 5 yıldır Vatan Dergi Grubu tarafından çıkarılıyor.
Dolayısıyla Amerika'da 1 milyonun üzerinde tiraja ulaşan Vogue Türkiye'ye daha önce de gelebilirdi...
* * *
Moda endüstrisi beni modanın kendisinden daha çok cezbetmiştir.
Bir defilenin hazırlık aşaması, yaratıcı çizimlerden prodüksiyona, defilenin kendisinden daha çok ilgimi çeker.
Moda dergileri de
öyle.
Moda dergilerinin esas okuyucuları kadınlar.
Erkeklerin oranı % 20 bile değil.
Bu dergileri okuyup üzerine bir şey alan erkek pek bulamazsınız.
Ama Elle, Instyle ya da Vogue okuyan kadınların % 70'i dergide gördükleri ürünlerden en az birini satın alıyor.
Bu yüzden de ortalama 500 sayfayı bulan moda dergilerinin yarısı kadınlara dönük reklamlarla dolu.
* * *
Peki Türkiye'de tüm bu dergileri doyuracak bir reklam pastası var mı?
Eğer Elle, Instyle ve Vogue'un mart sayılarına bakarsanız bu sorunun cevabının “Evet” olduğunu çok net görürsünüz.
Yeni ve kaliteli bir marka resmen pazarı da büyütmüş.
Doğuş Vogue Dergisi'ni Türkiye'ye getirebilmek için Conde Naste'e 7.5 milyon dolar ödedi. Ayrıca her sayı için belli bir gelir vaadinde bulundu.
İşin prestiji bir yana ilk sayı ve yıllık reklam bağlantıları bu paranın orta vadede geri döneceğini gösteriyor.
Ama burada çok daha önemli bir nokta var.
O da Türkiye'nin kendi moda markalarını yaratabilmek...
* * *
Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyonda yıllık ihracatı 20 milyar dolar.
Peki bir tane dünya çapında markası var mı?
Yok...
Mesela Vakko ya da Beymen neden uluslararası bir marka yaratmak yerine başka markaların satıldığı mağazalara dönüştüler?
Sabancı Grubu onca yıl dünyanın en iyi iplik ve kumaşını üretti, neden aklına bir dünya markası yaratmak gelmedi?
Türkiye markasının “negatif algısı” ya da “vizyonsuzluk” diyerek işin içinden çıkabilirsiniz ama mesele çözülmüyor.
Bugün Türkiye Hüseyin Çağlayan'dan Ayşe-Ece Ege kardeşlere, Atıl Kutoğlu, Hakan Yıldırım'dan Bahar Korçan'a birçok uluslararası modacı çıkarabildiyse, global bir marka neden çıkaramasın?
* * *
Geçen hafta Vogue lansmanı ve Paris Moda haftası kapsamında hem Hüseyin Çağlayan hem de Dice Kayek markasının yaratıcısı Ayşe ve Ece kardeşlerle konuştum.
Dünyanın dört bir tarafından sipariş alan Ayşe Ege ilginç bir gözlemini paylaştı.
“Eskiden ‘Made in Turkey' demeye çekinirdik. Çünkü Türkiye'nin kalite algısı çok düşüktü. Şimdi ürünlerimizde ‘Made in Turkey' damgasını gören müşterilerimizin gözleri parlıyor. Amerika'dan Çin'e ürünlerimiz hem dizayn hem de kalitesinden dolayı tercih ediliyor. O kadar çok sipariş aldık ki anlatamam. Artık Türkiye kaliteli üretimin merkezi olarak görülüyor...”
Onca önyargıya rağmen Vogue ilk defa Müslüman bir ülkede...
Onca önyargı ve zorluğa rağmen Türk modacıları Paris'te çok önemli işlere imza atıyor.
Şimdi sıra Türk moda endüstrisinde...
Ya 20 milyar dolarlık ihracata yaslanıp fasonculukta Çin'le rekabet edecek ya da İtalya, Fransa ve İspanya gibi endüstriyel modaya yönelecek...
Ya Türkiye önümüzdeki dönemde kendi markalarını yaratacak ya da Vogue Türkiye'nin Havva Analı “Ve Vogue modayı yarattı...” reklam sloganıyla teselli bulacak...
Anladık “Tanrı kadını, Vogue modayı yarattı...”
Peki ya Türkler?

Yorumlar

  1. madem resimde jessica stam var, bende bu pazarki ayse arman roportajina deginmek istiyorum. zaten oldum olasi ne "sevgili gunluk" tarzi yazilarini severim, nede "seks hayatiniz nasil?" agirlikli roportajlarini.
    bu cumartesi gunku jessica stam roportaji ise ozellikle bir facia.
    bir kere, jessica stam'in giydigi erdem'i bilmemek bence kulliyen cahillik. hadi moda yazari degilsin bilmiyorsun ama madem vogue partisine gidiyorsun, ucakta 2 vogue okuda cok sIk rastlanmayan bir turk ismini gordugunde biraz arastir.

    sorulara gelince. hepsi birbirinden degerli!

    Model olmaya ne zaman karar verdiniz?
    bir ustteki soruya itafen bir baska soru:
    Nasıl yani?(NASIL YANI?? BU BIR GAZETECININ SORU LUGATINDA NE ZAMANDIR VAR?)

    Jessica Stam'in ciftlikte buyudugunu belirtmesi uzerine:
    Bildiğimiz çiftliklerden mi?(HAYIR FARMVILLE!!!)
    Gene bir ustteki soruyu takiben:
    Hayvanlar filan?(EVET HAYVANLAR FELAN! ???)
    Jessica Stam'in cevabi uzerine:
    Şaka bu! (HAKIKATEN SAKA BU!!!!!)
    Bir baska dahihane soru:
    Neden mankenler ördek gibi yürürler? (PESUPANALLAH! Gazeteciler niye bu kadar aptal soru sorar?)

    Roportaj daha sonra en sevdiginiz renk, en favori yemeginiz tarzinda devam ediyor.

    Bir kere boyle bir roportajin yer kaplamaktan baska hic faydasi yok. Ikinci olarakda madem oradaki birileriyle ayakustu roportaj yapicaktin, sesi duyulmasi gereken, merak edilen bir suru insan vardi o partide. Git Huseyin Caglayan'a iki soru sor(ki Allahtan bunu iki sayfa ilerde bir baska gazeteci akil etmis), Carine Roitfeld'le iki kelam et. Gerci onuda akil etse, roportajin kalitesinden suphe ederim ama hadi neyse.

    Turkiye'de moda kulturu ve sektoru gelisecekse, bence sozde akilli olan bir kesmin bazi seyleri sorgulamasi, insanlarin merakini celmesi lazim. Her ne kadar bu tarz devrimci gazeteciligi Ayse Arman'dan beklemiyorsamda, hic olmassa Hurriyet editorlerinin biraz daha citayi yuksek tutmalarini diliyorum. (NASIL YANI?)

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. ayşe arman'ın röpörtajı baştan aşağı zorlama işi olduğu çok belliydi. belliki istemeyerek dayatılarak yapılmış. yoksa arman'ın tarzı değildir. kimbilir araya ne kıramadığı isimler ricalar girmiş.

    YanıtlaSil
  4. çok saçma!bana hiç de inandırıcı gelmedi gerekçeleri.(müslüman ülke olayı)hindistan da çıkıyor vouge,orada da müslüman nüfüs fazla!bunun altında ekonomik çıkarlar var bence,şimdiye kadar getirmek isteyen gruplarla conde nast ın çıkarları birleşmemiş olabilir.bi de elle i yayınlayan bir gruba vouge un da yayın hakkını vermezler...ee başka büyük finansmanlı kaç dergi grubu var ki getirsin..sonunda da doğuş çıktı işte ki o da dergi yayıncılığında piştikten sonra girdi bu işe.Vala bence eyüp can sağlık'ı kandırmışlar müslüman ülke diyerek.ben inanmadım.!!

    YanıtlaSil
  5. Eyup Can'in musluman ulke oldugumuz icin Vogue Turk pazarina girmemisti tezine katilmiyorum. Carpik bir dusunce tarzi bu bana gore. Bu teze gore daha once bu sebepten Turkiye'ye girmeyen Vogue nooldu ulke olarak din mi degistirdik de simdi girdi Turkiye'ye. sacma.
    Elle ve In Style dergilerini ornek gostererek Vogue'da daha once Turkiye'ye gelebilirdi demis. Sirf bu ornegi bile Eyup Can'in moda dergiciligi dunyasini tanimadigini gosteriyor. Elle ve In Style gibi dergiler bir yana, Vogue ve Vogue'un secici titizligi bir yana. Copy paste kulturunun dayanilmaz hafifliginden ornekler izledigimiz Turk Elle ve Turk In Style dergilerinin varligi sanki bir kritermis gibi... Hayir Vogue Turkiye'ye daha once gelemezdi Eyup Can. Profesyonellikleriyle conde Nast grubunu etkileyip, ikna edecek bir grubun talip olmasi lazimdi bunun icin. Durum bundan ibaret. Tembelligimizi ve kopyaciligimizi gormezden gelip de yok biz muslumaniz o nedenle bize ayrimcilik yapildi demek abesle istigaldir.

    YanıtlaSil
  6. din kismina ben de katilmiyorum, bu adamlar icin bence paranin ne rengi ne dini vardir!
    turk mallarinin kalitesine gelince TURQUALITY burada bizim cok sallamadigimiz bir sey olsa da bu konuda yani Turk malinin yuksek kaliteye esit oldugu konusunda kuresel piyasada cok ama cok buyuk bir adim olmustu ve tekstil ihracatinda zihniyeti degistirmeye baslayan adimlarin da basinda geldi. Turk tekstil sektoru asla ve asla ucuz ve taklit pazarinda Cinle yarisamayacagini anlayinca o zaman dedi biz de italyayla yarisalim yani iplik, deri ve kumas kalitesinde A++ oynayalim, ve bu gercekten tuttu. simdi turk kumasi kaliteli kumas turk derisi en az kokan ve en rahat islenen deri demek oldu, ama pelincimin de dedigi gibi bu yetmez. sirada kaliteyi cagristiracak ve bu kaliteli ham maddeden uretilmis parcalarla selektif zincire dahil olacak global marka/markalar cikarabilmek. Aslinda ben de arkadaslarim da Amerikadayken diyorduk neden bir IPEKYOL, bir MACHKA, NETWORK burada olmaz? bu markalarin urunlerinden bir kez olsun giyen eden kimse bcbg,h&m,victorias secretla filan kiyaslayamaz kalite gucunu, ama iste marka yaratmak sadece kaliteden gecmiyor maalesef.

    bu arada ayse arman ropu gercekten korkunc, hakikaten pelinin dedigi gibi bir sebep olmali diye dusunuyorum ama sonucta sebebi ne olursa olsun hakli da bulmuyorum, belli bir isim olmussan, zorla da yaptigin bi is olsa altina imzani atacaksan yerine/etiketine saygi gostereceksn. ama ben kendsinin scarlett johansson ropunu de cok zayif bulmustum zamaninda.

    YanıtlaSil
  7. valla bana kalsa tüm kötülüklerin altında din anlaşmazlığı ve farklılığı var derim :)))

    Itırında dediği gibi mutlaka altında ekonomik sebepler yatıyodur.malum reklamdaki düşüşler yeni pazarlara yöneltti vogue'u. ama din konusuda epey inandırıcı. hindistan'ı saymam çünkü müslüman sadece nüfusun beşte birini kapsıyor. gerçek anlamda müslüman türkiye'dir içlerinde.

    bugün mehveş evin'de değinmiş bu konuya..

    http://cadde.milliyet.com.tr/2010/03/16/YazarDetay/1211822/Bu_kalp_seni_unutur

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Herhangi bir hakaret ve küfür içeren hiçbir yorum yayınlanmayacaktır.

Düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi benimle paylaşmanızdan mutluluk duyarım.