ANA TZAREV 'in SERGİSİNİ KAÇIRMAYIN !!

 


Etkileyici bir İnsan Yeter ki İstesin öyküsü..

Ana Tzarev New York 'un önemli simalarından biri. Önceleri şu an ki tutkusundan çok farklı bir alanda çalışıyordu. Tekstil tasarımlarıyla tanındı ve sevildi. Yetmedi, Yeni Zelanda 'nın en büyük mağazalar zincirini kurdu.

Ama bu başarıları onu tatmin etmiyordu. Çünkü yıllardır resme olan merakını ve becerisini erteliyordu. Ve en sonunda tamam artık en sevdiğim şeyi yapmanın zamanı diyerek tüm vaktini resimlerine ayırmaya karar verdi. Gaugin ve Van Gogh gibi ileri yaşlarda olmasını umursamadı. Taktir edilesi bir özgüven ve cesaret öyle değil mi ?



Ve şu an New York'un en popüler galerilerinden The Ana Tzarev Gallery 'nin sahibi. Resimlerinin odak konusu, ömür boyu tutkuyla bağlı olduğu çiçekler. Hawaii, Japon ve Afrika kültürlerinden ilham alan Ana Tzarev 'in çalışmaları Matisse tadında.




Ve Ana Tzarev son eserlerini ilk kez bizlerin beğenisine sunacak.

Sanatçının 40 eserden oluşan Exposed: A Secret Garden adlı sergisi, 22 Kasım Salı günü Santral Istanbul'da açılıyor. Sanatçının 28 Aralık 'a kadar sürecek olan İstanbul sergisini kaçıranlar 2012 'de Paris:Cité International, Londra:Saatchi Galeri 'de ziyaret edebilir.

Bu hayran kaldığım özel kadın hakkında birkaç bilgi daha : Babası Atatürk 'e büyük bir hayranlık duyarmış ve sık sık Atatürk hikayeleri anlatırmış. Bu sebeple eserlerinin İstanbul'da sergilenmesi Ana Tzarev için çok anlamlı. Çalışmalarına Monaco ve Tayland 'da ki atölyelerinde devam ediyor. Ve her iki oğlu da Fortune Dergisi ’nin dünyanın en zengin 500 işadamı listesinde yer alıyor.

Bu sergiye gitmeli ve görülmeli. Gitmeyenlere de şiddetle tavsiye edilmeli !


Share


Yorumlar

  1. O halde mutlaka fırsat bulup gidilmeli. Moda ve sosyeteye teşekkürler bu bilgi için...

    YanıtlaSil
  2. gerçekten ilginç. sanatçı hakkında hiçbir bilgim yoktu. ama resimleri hoşuma gitti. bencede kaçırılmamalı. fırsat bulursam kesin gideceğim.

    YanıtlaSil
  3. hayatta yapacağım en son şey; zenginliğin alasını yaşamış ama tatminsiz olmuş insanların hobilerine ilgi duymak. bu kadının yaptığının, koca parasıyla baba parasıyla mücevher dizaynı ile ilgilenip sanki çok mühim bir iş yapıyolarmış gibi kendilerini "iş kadını" olarak sunmalarından pek bir farkı yok. google da aratmak gibi bir istek bile uyandırmıyor bu kadın bende ama şu yorumu yazmaktan keyif alıyorum. sen sanatın alasını yap yinede dönüp bakmayacağım demenin hazzı bu. ki zaten sanat falan değil bunlarınki.

    YanıtlaSil
  4. Pelin bilgi için çok teşekkürler..Resme olan özel ilgimin yanısıra Atatürk ile ilgili düştüğün dipnot sayesinde de kendisine sempati duydum.Mutlaka gideceğim.

    YanıtlaSil
  5. resimlerinden belirgin bir vincent van gogh etkisi var. özellikle çiçek çalışmalarında ki mavi ve sarıyı kullanışı, renklerle oynayışı, fırça darbeleri van goghtan ne kadar etkilendiğini gösteriyor insan figürlerinde ise matisse ve gauguin etkisi görülüyor sonuç olarak çok başarılı, umarım ruh sağlığı van gogha zerre kadar benzemezde sağlıklı uzun bir ömür sürer :)

    YanıtlaSil
  6. Pelin ben bu resimlere ba-yıl-dimm. Teşekkürler fırsat yaratıp mutlaka gidicem. İnan hiç bilmediğim bir şeydi.

    YanıtlaSil
  7. Baba parası, koca parasıyla nasıl bir alaka kurdun acaba? Postta kadının kendi işinin sahibi olduğundan, zaten tasarımcı olduğundan, ilerleyen zamanda ise resme yöneldiğinden bahsediyor. Arada bir google'lamak entellektüel hayatına iyi gelir, denesen vazgeçemezsin.

    YanıtlaSil
  8. sevgili burcu, daha açık izah edeyim sana; bu tür insanlar doğuştan yetenekli değil, çok varlıklı ailelerin içinde olmalarından dolayı çok gezer çok görürler haliyle bir birikim oluşur bunlarda, sonra bunlar ne yapalım diye debelenip dururken hepsi bir anda tasarımcılığın onlar için en uygun meslek olduğuna karar verirler. ya moda tasarımcısı olurlar ya da takı, başkada bir halt çıkmaz. çok zengin adamların karılarına kızlarına bakarsan hemen hemen hepsi aynı meslek grubundadırlar. bunları bir john galliano ile kıyaslamak akıl işi değil. o zaman bunun gibi adamlara haksızlık olur.

    şimdi bu kadını google da aratmayınca google cahili mi oluyorum:) inanmayacaksın ama bende google toolbar bile var sık sık kullanırım:) entellektüelliğimiz bununlamı sorgulanır oldu ne artık. sadece bu kadını aratmak gelmedi içimden diyorum. genellemeyelim ve hemen entel muhabbetine girmeyelim. ve hala bu kadını aratmak gelmiyor içimden.

    YanıtlaSil
  9. Varlık içinde doğdu da sanat yapıyor ya da aksi, farketmez. Sonuç olarak sanat yapıyor mu, yapıyor. Beğeniliyor mu, beğeniliyor, bir de satıyor mu, satıp da servetine servet katıyor mu evet. Bak sen yine de bir google'la bence.

    YanıtlaSil
  10. bi konuda derya'ya katılmadan edemeyeceğim, kusura bakmayın, ben güzel sanatlar resim bölümü mezunuyum, benim arkadaşlarım arasında bu kadının yaptığını tek eliyle yapacak yetenekte insanlar vardı, ama hiç biri kendini böyle pazarlayamadı.. bu insanların varsa bir yeteneği hiç yeteneksiz demiyorum elbette, ama öne çıkmaları kendilerini geliştirmeleri isim yapmaları daha kolay oluyor... üstelik bu kadın için demiyorum yine de ama birilerin kızı ve eşi olmaları hasebiyle, tasarımcıyım diye çıkanlara bende çok gıcık oluyorum tasarım kelimesinin içini de sanatçı kelimesi gibi boşalttılar malesef...

    YanıtlaSil
  11. Avrupada ailesi zengin birsürü çok önemli düşünür ve sanatçı vardır , bu rönesans'tan beri süre gelen bir durumdur yani sanatçı fakir olucak sürünücek türden düşünceler yada kocası ailesi zengin olan kimselerin özellikle kadınların sanattan anlamadığını düşünmek büyük bir yanılsama olur bana sorarsanız. Bu töleranssızlık nedir anlayabilmiş değilim, kadında kendini ben bir Matisse'im, Monet'im diye ortalara atmış değil şunuda unutmamak gerek günümüzde PR çok önemli bir noktada malesef bazı sanatçılarımız gereken değeri göremiyor mesela bana sorarsanızda ben İsmail Acar'ın hiçbir eserini beğenmiyorum ama yüzlerde bin dolara kapış kapış gidiyor. Esin

    YanıtlaSil
  12. Tek kelime ile muhteşem bir hikaye. öyle takdir ediyorum ki hayallerinin peşinden giden insanları, gözümde kat kat büyüyüveriyorlar bir anda. Bu arada bloguma beklerim, yorumların benim için değerli :)

    YanıtlaSil
  13. bende insanın maddi durumu sosyal yeri ne olursa olsun yapmak istediği işi yapabilmiş olmasına ki burda yaşta çok önemli, gıpta ile bakanlardanım. burda anafikir zengin kocanın olması ya da yaptığı işten sıkılıp da şımarıkça başka bir arayışa girmesi değil. yıllar boyunca yapmak istediğini yapamıyarak yaşı ne olursa olsun yine azimle yapmış yapabilmiş olması. bunu fakir bir insan yapmış olup başarılı olsaydı hepimiz vaaay be süper harika bir başarı öyküsü deriz. ama zengin biri yaptığında şımarıklık diyoruz. acımasız bir ayrımcılık oluyor.

    YanıtlaSil
  14. ayrımcılık değil daha ziyade zengin varlıklı birinin yaptıklarını abartma durumuna karşı olma durumu var. bugün bir ev kadını gidip resim dersi aldığında çıkan sonuçlar gayet güzel ama ortaya şaheser çıkarmış kişilerle kıyaslanmamalı. benim karşı olduğum durum; bu varlıklı kişilerin çıkardığı eserlere sanki bir picasso el değdirmiş gibi hava verilmesi. parası olan yaptığı eserleri çok daha kolayca galerilerde sunabilir. parası olan halka çok daha hızlı ulaşabilir.
    Atatürk ün dediği gibi herkes sanatçı olamaz. bu adamlar milyonda bir çıkar. bu kadar azlar yani. şimdi herkes yazar herkes ressam herkes tasarımcı. maddi gücü olanlar her zaman çok daha önlerde oluyor. yani kısaca demek istediğim şudur; zengin insanların hobilerine ilgi duymak gibi gereksiz bir tavra girmeyeceğim. bu hatunun da yaptığı şey, emekliye ayrılmış bir insanın bahçesiyle ilgilenmesi gibi birşey.

    YanıtlaSil
  15. evet abartma konusunda hemfikirim seninle ama gördüğüm resimleri o kadar beğendim ki bunu yapanın arka planda ki profili hiçbir önem teşkil etmiyor benim için. benim kişisel zevkime uyan nefis eserler. o zamanda yapan şuymuş buymuşun önemi kalmıyor benim için.

    YanıtlaSil
  16. güzel demişin pelin. sustum sustum ama dayanamadım. bir yetenek yaşı ne olursa olsun durumu ne olursa olsun nasıl böyle yok zenginmiş yok hayatına renk gelsin diye başlamış diye yargılama hakkını kendinizde buluyorsunuz ki. aksine bu duruma ben daha çok saygı duyuyorum. pekala onca zenginliğe rağmen hayatında hiçbirşey yapmayıp başka başka keyifler edinebiliri. yapmamış ve hayallerini gerçeklşetirmek istemiş. bravo kendisine. üstelik sanatın kimliği olmaz. bu sanatçı sayesinde bir kez daha da yaşının olmadığını gördüm. teşekkürler kendisine.

    YanıtlaSil
  17. bademlimon21 Kasım, 2011

    konu zengin yada fakir olması değil bence.. aslına bakarsanız olağan üstü bir yetenek değil.. resimlerinde çok öykünme var.. bunun gibi binlerce yetenekli insan var, hatta çok daha yeteneklileriyle dolu güzel sanatlar bölümleri... şahsen ben bu kadından çok daha yetenekliyim, ama bu imkanlara sahip değilim, bugün bir koleksiyon oluşturabilmek için yapmam gereken harcama resim öğretmeni olarak aldığım maaşın nerdeyse yarısıdır... kitlelere kısa sürede ulaşabilmeyi hesap etmiyorum bile..

    YanıtlaSil
  18. Ben güzel sanatları bitirmedim ama resim sanatını sevdiğimden dolayı az buçuk bu konuyla ilgili yurtiçinde ve yurtdışında sergileri ve müzeleri elimden geldigi kadar takip etmeye çalışıyorum. Şahsen ben de resimleri beğendim renklere de bayıldım. Bu arada bir kaç güzel sanat mezunu olup resim dersleri veren kişilerle de tanışma şansına sahip oldum. Ne yazık ki bu kişiler yetenekli olduklarını düşündükleri halde doğru düzgün bir portföy hazırlayıp kimseye sunmamış kişilerdi. Bu senekinde var mı bilmiyorum ama geçmiş senelerde kitap fuarında sanat fuarı da olurdu ve ben orada güzel sanatlarda okuyan öğrencilerin resimlerini de görme şansına eriştim. O yüzden gönül rahatlığla şunu söyleyebilirim ki gerçekten yetenekli olanlar ve çalışkan olanlar farkediliyor. Geri kalanların çoğu destek yok deyip bir portföy bile oluşturmamış olanlar ya da sandıkları kadar yetenekli olamayanlar.İnsanlar madem bu kadar kendilerine güveniyorlar bir blog açsın eserlerini sergilesin. Yurtdışındaki ögrenciler bunu yapıyor kendi eserlerini kendileri pazarlıyor. Ne yazık ki bizdeki arkadaşlar önce destek sonra is diyor. Sen bir göster bakalım ne yapabiliyorsun destek sonra gelir.

    Aylin

    YanıtlaSil
  19. bademlimon22 Kasım, 2011

    benim kendimi ispatlamak gibi bir derdim yok ki, olsa idi en güzel şekilde yapardım, ben sanat eğitimcisiyim, yani öğrencilerime ösanat eğitimi veriyorum, kendi kariyerimi ile ilgili devam etme kararı alsaydım dediğinizi yapardım, güzel sanatlarda okuyan veya mezunu olan herkes olağan üstü yeteneklidir demedim zaten, siz olmayan örnekleri söylemişsiniz bende tam tersi örnekleri verdim, güzel sanatlar fakülteleri ve öğrencileri arasında da çok fark vardır elbette hepsi bir değil... ama benim günümüz ressamları arasında gösterilen arkadaşlarım var.. çok yerde sergileri ve bir isimleride var. hatta benim günümüzün van goghu veya picasso kadar özgün olduğunu düşündüğüm genç ressam arkadaşlarım da var.. fakat ben dediğim gibi eğitimciliğe yöneldim. bu eserlerim olmadığı anlamına gelmiyor tabi ki.. ama bir tema üzerinde yıllarca çalışmak, aynı tema üzerinden kendi imzam nitelğinde olacak eserlerle sergi açmam için ayrı bir zaman dilimine ve maddi gereksinime ihtiyaç var. bir devlet öğretmeni için bu ciddi paradır. bu arada ilk yorumumu okursanız ben bu kadının resimlerini beğendim kötü değiller asla.. ama olağan üstü bir yetenek söz konusu değil. bir çığır açmış değil. yeni bir teknik, yeni bir akım oluşturmuş değil demek istiyorum. sıradan resim ve ressamlarla kıyaslamadım, dünya çapında ki isimlerle kıyasladım yani.. her eline fırça alıp ressamım diyenlerle kıyaslarsak elbette ki çok çok iyi! iyi olan bi şekilde kendini gösterir ama bazıları daha çabuk yapıyor eleştirilen sadece budur

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Herhangi bir hakaret ve küfür içeren hiçbir yorum yayınlanmayacaktır.

Düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi benimle paylaşmanızdan mutluluk duyarım.