2012 'in İLK AŞKLARI !

Yeni seneye yeni aşklar. Malum ayakkabılara olan saplantılı aşkımı artık hepiniz biliyorsunuz. Daha kışı bile doğru dürüst yaşamadık ama şimdiden aklım ve kalbim yaz koleksiyolarından seçtiğim modellerle dolmaya başladı bile.



Bir kere şu Louis Vuitton 'un ucu metal beyaz ayakkabısı için kalbim bir başka çarpıyor. Ki ben beyaz ayakkabıdan nefret ederim. (Sadece gelinliğimin altına giymişimdir ki onu da zorla :) Anlaşılan Marc Jacobs bana beyazı bile sevdirecek yetenekte. Bu modelden başka renk yapılacak mı henüz bilinmiyor. Ama zaten ben buna çoktan razıyım :) Çekerim üstüme beyaz bir sigaret pantalon ve yumuşak renklerden bol dökümlü bir gömlek salınırım bu yeni cicişlerimle İstanbul caddelerine :)



Kalp çarpıntımı artıran bir başka güzellik ise Prada 'nın nostaljik arabalardan esinlendiği son koleksiyonu. Hemen hemen hepsini alabilirim ama özellikle resimde gördüğünüz modeller nefesimi kesmeye yetti. Hemen hemen hepsi kalem, maksi eteklerle, sigaret ve deri pantalonlar için ideal seçenekler.

Henüz gördüklerinizin hiçbiri piyasaya çıkmadı. Prada 'nın ilkbahar-yaz ayakkabı koleksiyonu mart ayı sonunda İstinye Park 'ta satışa çıkacak. Ve Louis Vuitton 'dan bu şahane ayakkabıya sahip olmak için yine mart ayını beklemek zorundasınız.

Şimdiden kalıbımı basarım ki bu güzellikler 2012 ilkbahar-yaz sezonun en favori seçimleri olacak.


Share

Yorumlar

  1. Pelin başlığında aşk yazmak istemissin 'k'yi unutmussun böyle şeylere takılmayı hiç sevmem ama eminim takılan olacaktır bu blogta nerelere takılanlar var son örnek siren hanımın parfümü:))))Ayakkabılar çok güzel ama beyaz ayakkabılar fazla CL esinlenmesi değilmi?? Biri birşey yapıyor diğerleri fazlaca esinleniyor ben zara'yıda bu yüzden sevmiyorum ysl,chanel'den esinlenmemiş birebir kopyasını yapmış birde ysl ayakkabıların aynısını yapıp topuğunu kısaltmış çok fena bir durum ya görünce ağzım açık kaldı:))Ama bu ayakkabılar yakında bir sürü kişinin ayağında olur sende post yaparsın bize de hatırlatmak için ben bu ayakkabıların postunu yaptım hatırlamak isyenler'TIKTIK' yapsın dersin:))))

    YanıtlaSil
  2. Beyaz ayakkabıya bayıldım ben de:-))

    YanıtlaSil
  3. beyaz ayakkabının içinde mankenin ayakları acı çekiyor gibi görünüyor.

    YanıtlaSil
  4. gamze teşekkürler :) hemencecik düzelttim.hahaha aynen TIKTIK'larım bu yaz eminim ki çok olacaktır :)
    Açıkçası bana CL 'yi fazla anımsatmadı. Evet havası var ama topuk, deri ve renkle birbirinden çok farklı modeller. Elbette dediğin gibi bunlardan Zara'da bolcana olacaktır. :(

    papişim senin beğeneceğinden emindim :)

    YanıtlaSil
  5. her güzelliğin bir acı diyeti vardır ama :) ben çok gençken sırf çok beğendim diye 1 numara küçük çooook ayakkabı almışımdır ordan biliyorum :)

    YanıtlaSil
  6. prada nın modellerine bayıldım çok zarif ve şık. topuklu ayakkabıyla yürümeyi beceremeyenlerdenim ben. nasıl beceriyorsunuz bu işin püf noktası nedir? ben yürüken popom daha da dışarı çıkıyor tavuk gibi yürüyorum. bir yolu vardır bu konuda uzman olan arkadaşlar yardım lütfen.

    YanıtlaSil
  7. bende almıştım 1 numara küçük 1 numara büyük ))) acı çekerek giyip daha sonra çok sevdiğim arkadaşlarıma hediye etmiştim )))

    YanıtlaSil
  8. Benim anlamadigim sey su: Pelin postlarindan birinde ufak bir yanlis yapsa ,demek istedigim onemsiz bir bilgiyi yanlis verse, yorum yapan ve dogrusunu bilen bir insan bunu kibarca duzeltir , Pelin de tesekkur eder ve kimse de laf etmez. Mesela bir elbisenin fiyatini yanlis verdi, asagida birisi bu elbise su fiyat der. Boyle kucuk seyler -bu blogu iyi takip ediyorsaniz bilirsiniz- zaman zaman olur. Kimse de kotu gozle bakmaz. Aa firsatci demez. Cunku derse sacma olur, bu blogu okurken amac zaten yeni bir seyler ogrenmek ve de insanlarin giydiklerini iyi-kotu yorumlamak.

    Ama nedense ben bunu Siren hanima yapinca bir anda herkes 'Bu da yapilir mi ya nasil insansiniz siz' diye bir anda basladilar konusmaya. Hayir yani goren de ben 'HAHAHA YAKALADIM SENI YANLIS SOYLEDIN BI KEREEAAAE O OYLE DEGIEEL HAHAHA' demisim sanicak. Ben begenimi de belirttim AYNI YORUMDA, ama bir yandan da insanlar dogrusunu bilsin diye yanlis oldugunu dusundugum ufak bir bilgiyi konusma arasinda duzelttim. Yani bu kadar buyuttunuz abarttiniz da abarttiniz. Cok ikiyuzlu degil misiniz ozaman siz de? Pelin'e yapinca kimse sesini cikarmiyor, dogrusunu ogrendik deyip yorumunda bu konuyla ilgili bir sey soylemiyor, ama is sosyetik unlu birine gelince hemen cemkirmeler basliyor. Gercekten de ikiyuzlusunuz kimse kusura bakmasin. Kimse de -ister onemli ister onemsiz- parfumun yilini ogrenmis olduk, genel kültür sonucta demiyor. Hanimefendi samimi bir roportaj vermis, ben de bunu takdir etmisim, sonra da yanlisi hic ONA ATFETMEDEN duzeltmisim. Ne guzel insanlarsiniz. Ben parfumun yilini yorumun sonunda UFAK bir sekilde belirtince kotu niyetli oluyorum, siz benim yaptigim yorumda sadece o kismini alip konusup durdukca cok iyi niyetli insanlar oluyorsunuz. Bu ikiyuzlulugunuze devam edin..

    Kusura bakmayin bu guzel ayakkabilarin altina boyle yorum yapmak istemezdim, hic yeri degil, hatta direk hic cevap vermezdim aslinda ama dayanamadim daha fazla.

    YanıtlaSil
  9. eda ya sonuna kadar katılıyorum. ikiyüzlülük var bunun yanında kralcı olma durumu var ve birde hep şakşakçcı olma durumu var. bu sıfatları layıkıyla taşıyan taşısın ama "sizde böyle yapın, sizde bizim gibi düşünün, bize katılın" durumu olmasın. yap güzelim riyakarlığını şakşakcılığını ama buna dahil olmak istemeyene bir kara sürme hemen.

    sosyetedeki bazı isimlerin bu siteye özel röportaj vermesi iyi hoş, bundanda memnun oluyoruz ama bir ömür minnet duygusuyla bu hatunları her haberde allayıp pullamayacağız. bu tek taraflı bir memnuniyet de değildir zaten. bu bir alışveriştir. iki tarafında birbirine ihtiyacı var. o memnuniyet tek taraf içinde geçerli değildir. iki taraftan biri olmasa diğeri için hiçlik mevcut olur ki bunu ne onlar ne bizler isteriz. o yüzden "bize tenezzül ettiniz bizde her daim buna layık olmaya çalışacağız" duygusuyla yaşayacak değiliz.

    kaldı ki övgüler değil daha ziyade eleştiriler insanları yükseklere taşır.

    YanıtlaSil
  10. Ahh ben de bayılırım beyaz ayakkabıya. Ama düz olacak. Yaz gelince neredeyse hergün giyerim. Beyaz oxfordlar mesela yazın şort veya ince kumaştan bir pantolon altına çok yakışıyor. Ama normal topuklu ayakkabıda beyaz bazen itici olabiliyor, haklısın. Modeline göre değişir aslında.

    Bu parfüm meselesinde de Eda haklı. aynı durum benim de dikkatimi çekmişti, uleyn bu J'adore bu kadar uzun zamandır piyasada mı diye yorum bırakacaktım ben de. Baktım Eda yazmış, ben de vazgeçmiştim. Niyeyse bu ukalalık yapmak gibi algılandı.

    YanıtlaSil
  11. Ben öyle demek istemedim küçücük şeyleri büyütüyorlar demek istedim kadım orda ne güzel konuşmuş ne ince mesajlar vermiş onlara bakacağımıza kalkıp parfüm kaç yıllıktı yirmi olsa ne olur olmasa ne olur kadım orda aslında demek istiyorki beni eşim arkadaşlarım kokumdan tanısın bana ait bir özelliğim olsun benim kokum olsun.Bizler parfüm kaç yıllıktı ne önemi var bunun.Bazen okuyorum pelin dolce gabbanıyı yanlış kısaltmışsın noktası eksik falan filan gibi saçma seyler görüyorum örnek verdim ben bunları da böyle noktalara senelere takılmaya gerek yok pelin bariz hata yapmadıkça uyarmak bana saçma geliyor bariz hatalarda çok yapmıyor zaten ama yazımda elbette hatası olabilir normaldir ne kadar uzun postlar yazıyor öyle kolay olmasa gerek!!Siren hanımın röpörtajında öyle noktalar vardı ki görebilene kirli saçlardan tutun da araba da yapılan makyaja çok zor bir hastalkla nasıl baş edildiğine aslında güzelliğin biraz soyut şeylerde aranması gerektiğine paranın insanı nasıl şımartmadığına doğallığın ne demek olduğuna öyle güzel parmak bastıki siren hanım parfümün senesini görmedim bile bambaşka duygular oldu içimde birde ben siren ertan fanı falan değilim ona rağmen bu kadar etkilendim ki burda birsürü seveni var merak edeni var onlarında senelere takılması pek ilginç!!Ayrıca aynı şeyi etel hanımda söyledi o zaman etel hanım haklı dediniz de şimdi niye bu tepkiler oluyor kim kraldan çok kralcı anlamış değilim:))Sevgiler pelin:)

    YanıtlaSil
  12. Gamze'ye tamamıyla katılıyorum. Ayrıca isteyen istediğini beğenir, istediğine alkış tutar, istediği kişiyi de savunur. Kralcılık yapmakmış, şakşakçılıkmış, bunları kim hangi sıfatıyla kime biçiyor? "Bu sıfatları layıkıyla taşısın" ne demek? Size mi soracaktık istediğimizi beğenirken ha? Siz birilerine aklınızdan bir sıfat biçiyorsunuz diye kimse o sıfatı taşımayacak. İsteyen istediğini istediği gibi savunur, siz bundan rahatsızlık duyuyorsanız o sizin probleminiz.
    Sanki hayatınızda herşeyi kusursuz bilir de yaparmışsınız gibi koca röportajdan cımbızla parfüm yılını seçmek, nasıl bir zihniyettir acaba? Biçilebilecek ve taşıyabileceğiniz çoook sıfat var bu kafayla ama ne desek boş şu anlayışa.

    Siz bir sosyetiğin ya da tanınan bir simanın röportajını ya da fotoğrafını görmek için gazeteler, hatta dergiler alıyorsunuz. Üzerine para verip hem de. Sonra kalkıp, izlediğiniz ve tanınan bir blogda neredeyse tam sayfa röportajı bulunan bir ünlüyü bu dergiler ya da gazetelerde aklınızca böyle yeremeyecek, lafınızı iletilemeyecekken, fırsat bu fırsat hemen yok 20 yılmıymış, yok 40 yılmıymış anlamsız yazışmalar yapıyorsunuz. Fırsatçılık buna derler.

    Fotoğrafını ya da röportajını para verip de okuyabildiğiniz bir kişinin takip ettiğiniz bir bloga verdiği koca bir röportajdan ne çıkartabileceğiniz, tamamıyla insanlığınızla ilgili bir konu.

    Burada, normalde üzerine para verip de okuduğunuz bir kişinin röportajını ücretsiz okuyorsanız, o zaman yapılanın da değerini bileceksiniz. Bir teşekkürü çok görebilirsiniz, tutup ipe sapa gelmez bir detaya aklınız sıra takılabilirsiniz fakat bunun da sizinle ilgili bazı sıfatların yaftalanmasına yol açacağını bileceksiniz. Bu kadar basit.

    YanıtlaSil
  13. arkadaşlar özellikle araya girmiyorum ki sorununuzu kendi aranızda halledin.

    ama şunu da gözönünde bulundurun lütfen. röportajlar benim herhangi bir postum değil. kişiler bana, bloguma ve sizlere önem vererek bu röportajları yaptılar. ortada bir iyi niyet ve nezaket var. ki benim gibi yeri geldiğinde birçoğunu eleştirmiş birine yaptılar bu güzelliği. bu yüzden her iki tarafta kendi açsıından haklı derim. eda çok dikkatli bir okuyucu olarak röportajın değerini bilip kendince önemli bir detaya parmak basmış. çok hoşuma gitti. belli ki öylesine okumamaış her kelimesine dikkat etmiş. bravo eda.

    ama gamze 'nin de o yorumu kötü niyetle yazmadığına eminim. belli ki uzun zamandır bir okuyucum ve zamanında yaptığım saçma sapan yanlışlar yüüznden aldığım gereksiz tepkileri biliyor ve bu yüzden bu şekilde dile getiriyor.

    lütfen birbirimizi kırmayalım ve üzmeyelim. zaten çok stresliyim bir de burda stresin dozunu yükseltmeyelim (nedenini birazdan sizle paylaşacağım)

    YanıtlaSil
  14. önce sakin diyeyim burcu arkadaşa:) kötü bir döneminemi geldik nedir bu celallenme ne iş:)

    bu siteye geliyorsak yorum yapıyorsak ve sürekli takip ediyorsak demek ki beğenilerimize fazlasıyla hizmet ediyor. ama bu her yapılanı alkışlamamızı gerektirmiyor. yeri geldimi eleştiririz yeri geldimi övgülerimizi sunarız ki bence pelin i diğer bloggerlardan ayıran özellik bunu gayet normal karşılaması ve bunun hoşuna gitmesi.
    sağolsun pelin sosyetenin tanınmış simalarıyla yaptığı röportajlardan dolayı bizi mutlu etti, bunu da dile getirdik. bu röportajlardan birinde sevgili eda nın küçük bir yanlışı düzeltmeside bence yerinde bir olay. sonuçta bilgiyi yanlış almaktan çok daha iyidir. ama kimse siren ertan ı çarmıha germedi. hakaret etmedi cahil cühela demedi.
    o dergileri alalım üste para verelim her daim takip edelim ee ne yapalım yani? bunları yapıyoruz diye oturup secdemi edeceğiz. "ay siz bize tenezzül ettiniz" deyip yerlere kadar eğilip el etek mi öpeceğiz. üzgünüm ama o eziklik duygusu bende namevcut.

    fazlasıyla minnet duygusu var sende ama bizde olmak zorunda değil bu. zaten yapılan her emeğin karşılığı veriliyor bu sitede okuyucular tarafından.

    80 ler kafası hatta daha öncesinin hala mevcut olması o zihniyetin hala devam etmesi acı valla. eskidendi o eleştirileri övgüleri dile getiremeyişimiz. bu bir fırsatçılık da değildir. 2012 de iletişimin ve teknolojinin bize sunduğu bir armağandır ve bunuda sonuna kadar kullanırız. bir çok sözde sanatçı aslında o kadar çok sevilmediğini beğenilmediğini gördü. e bunu sağlayan da internetteki siteler, twitter ve facebook gibi sosyal paylaşım siteleridir. ve burcu sen bundan hoşlanmasanda, sosyetemizin simalarının üzerine değen tozdan rahatsız olsanda, sen bu duruma alış bence. bizi sustursan bile bizim gibi milyonlarca kullanıcı var onları susturamazsın:) öyle bir güç yok kimsede maalesef. sen bile bunun nimetlerinden faydalanıp bize saydırmışsın, sana da bu ne yaman çelişki diye sorarlar:)

    YanıtlaSil
  15. Bu blogun sadık bir takipcisi olarak şunu demeye kendimde hak görüyorumki; bu tartışma artık çok uzadı ve bu bloga yakışmayan bir seviye almak üzere... Blog sahibini beğenmeyen takip etmez kimsenin kendini ve karşısındakini bu kadar yıpratmasına gerek yok. Kimse zorlamıyor sonucta bizi. Lütfen artık bu sevimsiz tartışmaya bir nokta koyalım...

    YanıtlaSil
  16. Ben Pelin'in affina siginarak Burcu hanima cevap vermek istiyorum. Kendisi sanki hepimiz burda konu edilen kisilerin fanatik takipcileriymisiz gibi davranmis ama kendi adima konusursam oyle bir sey yok. Ben bu blogu sosyete kismi icin degil moda kismi icin takip ediyorum cunku ileride ingilterede -insallah- tasarim okumayi planliyorum. Ne siren hanimin ne feryal hanimin ne de diger kisilerin adini daha once tahmin edersiniz ki hayatimda hic duymadim. Hepsini  bu blogda Pelin sayesinde tanidim. Kim olduklarini da hala bilmiyorum. Sadece kiyafetlerini ve isimlerini biliyorum. Cunku ilgilendigim kisim bu. Bunu daha once de bir kez soylemistim. Para verip dergi alma kismina gelince de aldigim tek dergi Vogue turkiye ve d&r'a gittigim zamanlarda vogue ingiltere ya da arada vogue paris vb. Baska yok.

    Bu sartlar altinda 'Yapilanin' benim gozumdeki degerini de az cok anlamissindir diye dusunuyorum. Cok hosuma gitti tabii ki de -ki zaten yorumumda da belirttim- ama yani acikcasi oyle cok da senin kadar kimseye minnet duymadim. Eminim o kisileri takip eden insanlar bile -normal olanlar- minnet duymamislardir. Minnet biraz abarti kabul edersiniz ki. Para verip bu kisilerin bulundugu dergileri aliyor olsaydim bile -ki olabilirdi de- boyle bir sey hissetmezdim. Kimse benim efendim degil, yapilan guzel davranisi takdir eder, bunu da belirtirdim ama kimseye minnet duymazdim acikcasi akli basinda her insan gibi. Hele ki ben bu yasta boyle dusunuyorsam, sizin yasinizda cok daha olgun davranmam gerekir bu konuda diye dusunuyorum.

    Derya'nin da dedigi gibi cok celiskili bir yorum. Once size mi soracaktik ne yapacagimizi demis, ardindan da soyle boyle yapin demis.  Dedigim gibi kimse kimseye ne yapmasini soyleyemez. Hatta Bu blogda en cok yapilan sey elestiri. Siz de takipci oldugunuza gore, bu durumda, bir insana laf etmek icin kusursuz olmak gerektigini dusundugunuzu zannetmiyorum, sadece karsidakine yuklenmek icin basvurdugunuz bir yol oldugunu varsayiyorum. Cunku oyleyse hepimiz susmaliyiz, Pelin de bu blogu kapatmali (Hicbirimiz kusursuz olmadigimiza gore). Her neyse ben yalnizca kendimi savundum. Yaptigimin amacini ve aslinda benim de parfumun yilina takilmadigimi, onemsiz bir ayrinti olarak belirttigimi anlatmaya calistim. Ben orda parfumun yilindan cok, insanin o kadar yil ayni parfumu kullanmasina takildim ve hanimefendiye helal olsun dedim hatta. Ister 12 yil ister 20 yil benim icin hic farketmez her halukarda cok fazla, hey masallah helal olsun dedim. Ama herkes etel hanim yorum yazdiktan sonra bana yuklenmeye basladi. Kimse benim yorumumu baz almadi, etel hanimin yorumunu baz aldi. (Siren hanim haric)

    Gamze hanim da hakli olabilir, o belki mutlu olarak okudugu icin hic bir seye takilamayacak durumdaydi. Ama ben mutluluktan gozlerim kapali okumadim acikcasi. O bakimdan en ince ayrintisina kadar okuyabildigimi dusunuyorum.

    Ama bu olayin icine girmeyen insanlarin (basta Pelin) artik rahatsiz olmaya basladigini dusunuyorum. O yuzden bu olayin kapanmasi icin , eger bu kadar cok alindiysaniz benim yaptigim davranisa -ki bu kadar uzattiginiza gore oyle oldugunu dusunuyorum- hepinizden cok cok ozur dilerim. Bir daha yapmam. Hepinize iyi gunler, lutfen daha fazla uzatmayin. 

    YanıtlaSil
  17. Kesinlikle bu tartışmaya son verelim benim ne demek istediğimi pelin zaten çok güzel yazdı hatalar elbette düzeltilir ama gereksiz yerlere takılmak yanlış dedim uzun zamandır takip ediyorum saçma eleştiler görüyorum çünkü neyse önemli değil:)Sevgili pelin az önce twitterda gördüm kızınla ilgili stresini en kıza zamanda aşmanı dilerim inşallah yarın herşey yolunda gider küçük Ayça'ya geçmiş olsun ve onu çokk öpüyorum hele hele o bukle saçlara bayılıyorum:))

    YanıtlaSil
  18. Sevgili Derya;

    56 yaşındayım, haklısın belki 80'lerde kalmış olabilirim (!!!) fakat eleştiri gördüğün gibi tek taraflı olmuyor. Birkaç kişi bir diğerini eleştirecek fakat başka bir taraf da ona cevap vermeyecek diye bir kaide yokmuş demek ki değil mi?

    Yazdıklarımın hiçbirinin bir çelişki içermediğine gayet eminim, bir çelişki olduğunu düşünüyorsan gençliğine verelim o zaman.

    Neyse uzamasın artık.

    Pelin Hanım ve Ayça'ya çok geçmiş olsun umarım kolayca atlatırsınız.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  19. Tam bir the bomb shoe! Harika ötesi!

    YanıtlaSil
  20. sevgili derin özellikle yorumunu yayınlamıyorum çünkü olay konuşuldu ve taraflar birbirlerini biraz olsun anlayıp halloldu ve sorun kalmadı. bunun tekrar alevlenmesini istemiyorum. bu konu hakkında başka bir yorumuda yayınlamayacağım. beni anlayacağını umuyorum. sevgiler :)

    YanıtlaSil
  21. Vuhuuu burasi curcuna :D herkes opussun barissin hadi :) neyse ben lv'leri begendim de o kadar cook degil hata cok bile degil eh begendim iste ama sigaret beyaz pantolon ve bluzle cok guzel olur *.*

    YanıtlaSil
  22. Fazılhan, curcuna birden fazla insan olan yer yerde var. Buradaki tartışma en azından seviyeli ilerlemiş, birbirine hakaret eden ne koca koca adamlar gördük =)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Herhangi bir hakaret ve küfür içeren hiçbir yorum yayınlanmayacaktır.

Düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi benimle paylaşmanızdan mutluluk duyarım.