ANJA RUBİK İPEKYOL 'dan Vazgeçmiyor !




Dünyaca ünlü model Anja Rubik verdiği son röportajında en sevdiği markaların başında İpekyol 'un geldiğini söylemiş. Özellikle Latin/Küba esintili floral desenli pantolonlarını her fırsatta severek giydiğinin de altını çizmiş. Balmain 'in son koleksiyonun da aynı desenleri kullanmasına ise ateş püskürmüş ve olmaz olsun böyle haksızlık diyerek feryat etmiş !!

İpekyol





UYARI : Bu post ve görseller @ModaVeSosyete 'ye aittir. Kullanmak isteyenler kaynak belirtmek zorundadır. Aksi takdirde yasal işlemlere başvurulacaktır.


Yorumlar

  1. hahaha seni çok seviyorum ama ben ! tam zaytung olmuş bu süpeer

    YanıtlaSil
  2. tarzınız cesurca ama Avrupalının bedava avukatlığını yapmanızı da doğru bulmuyorum..olaya biraz da şu açıdan bakalım:Made in Turkey olup burada 30 dolara mal olan bazı ürünler etiketlenerek 1000 euro etiketle müşteriye sunuluyor.evet arkasında marketing var evet arkasında tasarım var çalışma ve emek var fakat 30 dolara mal olmuş bu ürün hadi tüm maliyeti ekleyelim 100 dolar yapalım (ki böyle bir maliyet yok ) piyasada 1000 euroya satısa sunuldugunda bu sizce nitelikli dolandırıcılık olur mmu olmaz mı ?? Photoshoplarla İnsan dışı güzellikte sunulan modellerde herkesin ağzının suyunu akıtarak ihtiyaç dışı lükse özendirerek,sözüm ona random olan bloggerlara para verilerek ayranı yok içmeye Balmainle gider çeşmeye şeklnde marketing yapılarak..gerçek insanlarmış gibi davranıp gizli reklam yapan insanları kullanarak ürün satmak sizce etik mi?AYrıca bu markaların tasarımcılarının aldığı maaşları bu markaların sahiplerinin gelirleriyle karşılaştırdıgınız zaman tasarım mı yoksa ticaretin mi önde gittigini anlamak pek de zor değil..Benim amacım buradaki postu eleştirmek veya çalıntı bir tasarımı kullanarak kendini tasarımcı ilan eden kişiyi savunmak filan hiç değil yanlış anlaşılmasın ama moda denen kurgu zaten başlı başına sosyolog ve psikologlarla oluşturulmuş insanları tüketime yönlendiren bir ticari ögedir..Sanki yabancı moda ve modacılar çok naif bir şeye hizmet ediyorlarmış gibi onları savunmak da bence o kişilerin gözünde sizi aptal durumuna koyar ve siz evlerinizde bu ekranda kim ne giymiş ne çıkarmış diye melul melul bakarken o adamların şatolarında viskilerine bir buz daha atmalarına zemin hazırlamış olur.Uyanık olalım ve olayları daha geniş bir perspektiften görelim..Çalıntının her türlüsü yasaktır ancak kanunları koyanlar ve doğruları belirleyenler biz oldugumuz zaman dogru ve yanlış anlam kazanır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizce bu kişinin hür iradesine saldırı değil midir? İsteyen istediği ürüne istediği parayı verir. İsteyen istediği şeyi beğenir, sever. İsteyen -düzgün bir uslup ile- istediğini savunur istediğini eleştirir. Şimdi ben çok beğendiğim, istediğim ve fiyatını gözden çıkarabileceğim bir LV çantayı sırf Bernard Arnault "şatosunda viskisine bir buz daha atmasın" diye almamalı mıyım? Hayır böyle bir şeyi kendi görüşünüzü belirten bir nashiyat olarak sunabilirsiniz ama dayatamazsınız.

      http://nerd-of-fashion.blogspot.com

      Sil
    2. Bernard Arnault 'un buzlu viski enzetmene koptummm bundan daha iyi anlatılamazdı ;)

      Sil
    3. bence kopulacak bir sey yok, komik hic degil. Sadece düsündürücü biz burda onu bunu elestirirken, Bernard cim viski degil satosundaki duvarina original mona lisa asmis, icinden aptal oldugumuz icin kis kis gülüyordur. Sadece Bernard degil binlerce ona benzer para babalarida dagil. Ilk adsiz yorumcu, cok güzel bir konuya deginmis, herkimsen yorumunu cok begendim.

      Selin.

      Sil
    4. Evet Mona Lisa'dan devam edelim. Wikipedia'nın dediğine göre "Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayalgücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır." ve Moda da yaratıcılığa ve hayal gücüne dayanan, insanda güzellik duygusu yaratan ve bir çeşit kendini eksprese etme yolu olduğuna göre sanattır. Ve sanat maalesef ki ucuz bir şey değil :) Leonardo da Vinci'nin ne kadar cüzzi miktarlar ile aldığı boyalarından oluşan Mona Lisa'yı almak için ne kadar harcadığını isterseniz Bernard Arnault'a sorun. :)

      http://nerd-of-fashion.blogspot.com

      Sil
    5. Sevgili Fazilhan, yorumana bayildim, ancak sorun Bernardin Mona Lisa ya ne kadar harcadigi degil, bizlerin ne ye ne kadar para harcadigi. Bernard ve digerleri zaten yeterince para kazaniyor, bir Mona Lisa yi birkac milyon harcamis veya harcamamis onun icin önemli degil, onun kasasina zaten paraciklar öyle ya da böyle giriyor. Kendimden örnek vermek istedigim sey; gardirobunda chaneli, Hermes, LV olan birisiyim. Peki kolumdaki kac bin € canta beni daha iyi bir insan yapiyor mu? harcadigim para aldigim karsiliginda etik mi? bence degil, neden dersen; 3500€ Chanel cantaya para verdim, evde cantayi inceledim, dikisleri sökük cikti, alsana Chanel 2.55. Bende bunlari zaman icinde yasayarak gördüm ve ögrendim. Simdiki aklim olsaydi, 350€ bir canta alirdim kendime, ayni islevi görürdü. Kisacasi insanlari sahsim adina bilincli tüketime yöneltmek, ne kadar basarili olurum bilemiyorum. Kimseye ne yapacagina nereye para harcayacagina dikte edemeyiz, ancak 100€ mal edilmis birseyin asla 1000€ olmayacagina bilmemiz gerekiyor. Ona ragmen 1000 degil 10000 ödüyorsa burdada yapacak birseyim yoktur.

      Sevgiler. Selin


      Sil
    6. Eksprese etme yolu ne ya. Fransizca bu kadar kotu araklanir. Sanatın bu kadar savunucusuysak bence dilin de estetigini korumaliyiz.

      Sil
    7. @Selin ilk olarak şu konuda kesinlikle haklısın, kolundaki pahalı çanta kimseyi daha iyi bir insan yapmaz :) Ama normalde verdiğin paranın karşılığını da alırsın. Seninki çok ekstrem bir durum olmuş. Keşke hemen geri götürseydin çantayı... Ve senin dediğin gibi insanları "bilinçli tüketime yönlendirmeye" çalışmakta hiçbir sorun yok. Ama gelip buraya insanları hırsız bizleri de onların yaltakçısı ilan etmek başka bir şey :)

      Sil
    8. @Adsız haklısın çok doğru bir kullanım olmadı. Ama express yourself'in Türkçe karşılığı ne? Kendini ifade etmek. Aklıma gelmemiş olabilir mi? EVET! Elimden geldiğince, bilgim kadarı ile Türkçe'ye dikkat etmeye çalışırım. İnternette kelimeleri kısaltmam, ingilizce harfleri kullanmam. Burdaki bir yanlıştı eleştirmeye hakkın var :) Ama bilmeni isterim ki özen gösteririm. Saygılarımla :)

      Sil
  3. sevgili adsız kusuruma bakma uğraşmışın destansı bir yazı yazmışın ama ne demek istediğini anlamadım. neyi eleştiriyorsun ya da neyime karşı çıkyorsun onu da anlamadım. belki de hala uyanamadım ya da dün az uyku uyudum ondan olsa gerek. burda bir tasarımcıyı eleştirmiyorum. direkt markayadır eleştirim. avrupalının bedava avukatlığı ise beni aşar daha oralara gelmedim. ben bu tarz kopyacılığı zaten zara da mango da vs markalarda görüyorum. zaten şunun şurasında kaç yerli markamız var ki. onların da aynı rüzgara kapılmalarını doğru bulmuyorum o kadar. ha diyeceksin ki bu büyük bir pasta neden bizde yararlanmayalım. bak orda haklı olabilirsin ama yanlışa yanlışla örnek vermek ne kadar doğru değilse ipekyol 'un bu yaptığı da o kadar yanlıştır. sevgilerimle

    YanıtlaSil
  4. Arkadaşımız şunu da anlamamış. Moda sana olmadığın, bir türlü olamayacağın "kimliği" kazandırır. Öyle olmasa, bu sayfada olmazdın. O tasarım sürecinde neler oluyor biliyor musun? 1- fikir 2- o fikri resimleştirme 3- tasarım için uygun kumaş bulma ( eğer daha evvel kumaşı netleştirmemişsen) 4- ön mülaj veya Amerikan prototip 5- kalıba dökme /veya kalıptan kağıda dökme 6- arada yıkama, taşlama, sarkma/çekme deneme dikimleri de olabilir 7- sample ı oluşturma 8- tüm sample lar bitince lookbook çekimi 9- showroom paraları ödeme 10-defile paraları ödeme 11- international magazinlere ad paraları ödeme 12- SONRA DA ÜRETİM AŞAMASI Bunlar para tutuyor . 1den 8'e kadar olan kısım var ya, seni ağlatıyor. Yüzlerce kişi doğru iplik , doğru nakış, doğru işleme için uğraşıyor. Sonra biri gelip, collezione de gördü diye, aynısını daha sezon başlamadan piyasaya sürüyor. Bu kendini ve müşteriyi kandırmaktır.Moda anonymous olmuş bir toplumda, istediğin kimliğe bürünme fırsatı tanır. Fırsat tanır zorlamaz. İsteyen alır , isteyen almaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhteşem bir yorum her kimsen harikasın 👏

      Sil
    2. Aynen *Alkışlar*

      http://nerd-of-fashion.blogspot.com

      Sil
    3. tabii modayla bir kimliğe bürünme fikrini benimseyen bir kişinin bukadar derin yazdıgım yazıda demek istediğim anlamasını bekleyemem doğrusu..IDENTIFY YOURSELF TO THE WORLD :)) keep on

      Sil
    4. Moda ile kimlik kazanildigi düsüncesine katilmiyorum. Kimlik yasadigin cevreye, aldigin aile ve okul egitimiyle zamanla olusan birseydir. Keske söylediginiz sey bu kadar basit olsa. Bugun punk olmak istedim punk gibi giyindim, punk mi oldum yani? olmak istedigim ama olmasini bir türlü beceremedigim kimlik moda ile olacak?

      Sil
    5. Kimlik beyindedir. Bedende degil.

      Sil
    6. Pelincim sağol.Umarım bir gün tanışırız.Moda kimliği olmayanlara kimlik sağlıyor dedim doğrudur ama şahsiyet demedim. Bir gruba ait olma isteği, ihtiyacı( bazı hayvanların grup/sürü halinde dolaşması ) en primitivite duygulardan biri. Dünyada herkesi psikolojik kalkanları ötekiler kadar yüksek değil, bazılarının kompleksleri/diğerleri tarafından kabul görme istekleri daha baskın, bazılarımız kendi şahsiyetimizi ortaya koyacak kadar cesaretli değil, koyacak olsa bile kabul göreceğinden emin değil, bazılarımız "en moda" nın kendini daha güzel göstereceğini düşünüyor, bazıları......Evet, moda veya güzel giyinmek bir yerde terapi.Herkesin terapisi farklı. O esasında en utangaç, flört etmekten bile utanan kadın, içindeki seksapeli giyimiyle ortaya çıkarmayı deniyor, o en sivri, en kalıplaşmış dediğimiz kadın bohemian tarzıyla esasında ne kadar esnek olduğunu gösterbiliyor. Sonuçta hepimiz moodumuzdan, kare öğretilerimizden çıkmak için birşeyler yapıyoruz. Tüm alışkanlıklarımızla bunu her gün deneyimliyoruz. Buna arabamızın markası/veya tipi, cep telefonumuz, ring tonumuz, ev içi kıyafetimiz, yaptığımız spor,desktopumuzdaki resim... Bunların hiçbirinin bir farkı yok modadan. Moda ile kimlik kazanmayı ben bu şekilde betimlemek istemiştim. Yoksa sen gerçekten o seksi kadın, o masculin kadın olmuyorsun.Sonuçlar bazen çok başarılı, ama bazen de çok vahim olabiliyor. Kendine çok tezat bir seçim yaptığında, istersen kusursuz bir couture giy,en doğru makyajı yaptırt, en doğal saçı yaptırt, üstünde besleme/sakil/ucuz/başkasınınmış gibi durabiliyor. Enerjin kıyafetle bağdaşmıyor.Moda sana seçenek sunuyor. Moda seni kalıplara zorlamıyor. Binlerce seçeneğin var. Yanlış bir seçim, yanlış bir doz, tamamen ikilem yaratıyor. Ama doğruyu seçtin mi de, içten de bir güzellik geliyor insana. .Hareketleri ahenkli oluyor, kendine güveni yükseliyor. Kısa vadeli bir prozac diyelim buna. Uzun vadede ise unutma hiç bir ilaç,hiç bir terapi sana yeni kimlik katmaz. İyi veya kötü bir sevgili gibi düşünelim modayı. Binlerce kadın, adam var dışarıda. Senin için kötü sevglili, diğerinin iyi sevgilisi hatta kocası olabiliyor. Cuk diye üzerine oturuyor. Ama bu arada en iyi sevgili/koca özellikleri de belli. O adamla( kıyafetle) rahat olayım, varlıklı olsun ( değerli olsun), bana beni sevdiğini , güzel olduğumu söylesin ( beni güzelleştirsin) gibi. Ve moda değişiyor hep maalesef ( bıkıyoruz adamdan, kadından. Ama hep seveceğimiz adamlar da oluyor. Bir Hermes, anneannenin bir Dior ceketi gibi.Moda kısa dönem bir mutluluktur bence. Ama o bile bazen yetiyor çoğumuza bir başka yarın için. Konu çok saptı. Herhangi bir moda, herhangi bir sanatın , teknolojinin kopyalanması, göz yumulması, ve kendine mal edilmesi , kendine ve başkalarına bir hakaret. Ve bunu ancak çaresizler yapar.

      Sil
    7. Pelin'cim uzun zamandır bloguna ugrayamadım ve bugun aldım elime kahvemi tüm kacırdıgım postları teker teker okudum. Iyıki de yapmısım ve ozellikle bu postun yorumlarını okumusum. Öncelikle sunu belirtmek istiyorum, anladığım kadarıyla blogunu okuyan kişiler oldukça akıllı ve bunu samimiyetle söylüyorum. Adsız olarak yorum yazan kişi mesela, bakış açısına katılalılm ama katılmayalım olaya sosyo-ekonomik açıdan yaklaşması çok güzel, Fazılhan'ı ben ayrı severim zaten.. Tartışmalar çok seviyeli ve kaliteli..
      Şimdi ise benim yorumum, modanın bizlere birer kimlik kazandırdığı konusunda hemfikirim. bu kimlik belki bizi tamamiyle tanımlayan ve 4x4'lük anlatan bir yapıda olmayabilir fakat en azından genel ruh halimizi, kişiliğimizin ana hatlarını ve en önemlisi de sosyal statümüzü yansıtır. Lüks marka tüketimi benim de kişisel olarak ilgilendiğim bir alan olduğundan şunu rahatlıkla söylebilirim ki, lüks denilen şey kişinin ruhundadır zaten.. Yani eğer insanın ruhunda ve karakterinde bir gram bile "lüks" yoksa o kişi ister 5000 euroluk Chaneller ister Lanvinler giysin yine de her girdiği ortamda direk sıyrılır aradan.Zira bu tarz zavallı insanların pek çok örneğine sanal ortamda sıklıkla rastlıyoruz.Anlatmak istediğim noktaya gelirsek, açıkcası İpekyol,ZARA, Mango gibi daha geniş kitlelere hitap eden anti-lux markaların çakmacılık heveslerini ben artık abes karşılamıyorum çünkü maalesef çok alıştık bu görüntüler ve kanıksadık bir yerde. Mesela eskiden ben ZARA'ya ateş püskürürdüm herşeyi kopya diye ama şimdi Balmain çakması bir ceketini, Benetton white tee'mle kombinleyip altına da 10 yıllık Levis jeanimi giydiğimde gayet cool, relax ve Vogue dergimizin tabiriyle sofistike hissediyorum:) Bu da zaten bizi bir diğer cliché olmuş yoruma getiriyor: "baştan aşağı tek bir marka giyinmektense farklı markaları karıştırıp kendi tarzımı ortaya koymayı seviyorum" ... Kısaca,artık dünya üzerinde keşfedilecek yeni bir Amerika kıtası kalmadı, artık önemli olan var olanı nasıl kişiselleştirdiğiniz ve kendinizce farklılaştırdığınız..." Öpüyorum!

      Sil
  5. Anja Rubik'ten de öte Balmain Türkler tarafından da çok tercih edilen bir marka. Bir ortamda biri Balmain diğeri İpekyol olan aynı pantolon veya gömlek vb. olması hiç hoş bir durum olmaz bence. Bir de bunu bilmeden alana yazık olur.

    http://nerd-of-fashion.blogspot.com

    YanıtlaSil
  6. Anja'nın resimlerine bakarken sağ üstte MAG dergisi kapağında Beyza Arslan'ı gördüm ve üzerindeki elbise aynı desen gibi geldi? O da mı ipekyol acaba ki..
    Ülkü

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı desen gibi geldi çünkü İpekyol deseni araklıyor :) Ama dikkatlice baktığın zaman Beyza Arslan'ınki bariz bir Balmain. Desen kalitesi çok bariz ve İpekyol'u bilmem ama Balmain tamamen aynı modele sahip. Ayrıca Arslan bu desenli Balmain'lerden elbise dışında pantolon ve gömlek gibi tercihlerde de sıkça bulundu. Ve merak etmeyin Beyza Arslan çakma kullanacak en son isimlerden biridir. Ama ben bir de somut kanıt da koyayım derim. :)
      http://oi44.tinypic.com/2mbjip.jpg

      http://nerd-of-fashion.blogspot.com

      Sil
    2. yok beyza arslan 'ınki gerçek bir balmain.

      Sil
    3. Birden aynı deseni görünce şaşırdım sadece. Teşekkür ederim Fazılhan ve Pelin.
      Ülkü

      Sil
  7. Ipekyol bu sezon kendini asti zaten... En sevdigim Amerikan retail magzalarindan birisi olan J.crew'un gecen sezonunun nerdeyse butun desenlerini ve kesimlerini Ipekyol bu sezon basinda coktan kopyalamisti. Sevdigim markalarindan biriydi, bir daha magzasina adim atmam heralde.

    Tamam hadi Lanvin benzerleri icin tasarimi genis kitlelere ulastirmak diyelim (!), ama J.crew gibi mall magazasinin herseyini kopyalayip, kendi koleksiyonuna koymak sahtekarliktir. Kolaya kacmaktir, bu urunleri sattigin insana yalan soylemek demektir, baskanin hakkinin uzerine konmak demektir, satis garantili dusunup, isine ozen gostermemektir.


    Baska bir markanin, tasarimcinin emegini alip kendi musterisine sunmak benim icin musteriyi aptal yerine koymak oldugu icin Ipekyol artik benim alisveris yapacagim bir magaza degil.
    Kimse birsey alirken zaman ne kadar orijinal oldugunu arastirmiyor. Begenip, giydigin bir kiyafetin aslinda daha high-end bir urunun cakmasi oldugunu hesaplamak zorunda degil musteri. Ama sen urun sattigin musteriye, aldigi giysinin aslinda baskasinin emeginin kopyasi oldugunu bilerek para kazaniyorsan bu isi yapmamalisin demektir.


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. geçtiğimiz aylarda bir okuyucum bu j.crew benzetmesini mail atmıştı bana. sanırım sen osun damla. sadece crew değil gucci benzerlikleri de mail atıldı başkaları tarafından. balmain ile açılan konu bakalım daha hangi markalarla devam edecek :(

      Sil
  8. tebrik ediyorum pelincim bir haber ancak bu kadar güzel yapılabilir. kesinlikle bir gazetecilik örneği olmuş. bu kadar iyi vurgu yapılamaz. kesinlikle dahiyane bir şekilde olmuş. ben hbaerin içeriğinden çok bize sunuş şekline bayıldım. valla çok kıskandım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deryacım sen çok zor beğenirsin ve sıkı eleştirirsin. senden böyle bir övgü almak çok hoşuma gitti teşekkür ederim :)

      Sil
  9. bi an acaba ipekyoldan reklam mi aldin diye dusundum haha:)) J.Crew ornegini ben de gormustum rezaletti. bu kadar isim yapmis markasin, cok cok ayip!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet bazı okuyucularım mail atmış reklam mı bu diye :))

      Sil
  10. Bunu sadece ipekyol mu yapiyor? Bundan birkac sene once Vakkodan cok begenerek siyah triko bir elbise aldim. Muthis bir elbiseydi. Birkac kez giydikten sonra, birgun kuaforde eski yillarin dergilerine bakarken, elbisemln aynisinin reklamini Chanel olarak gorunce, bir daha o elbiseyi giymek istemedim ve Vakkodan sogudum. Yani diyecegim bunu hepsi yapiyor, yalniz bazilari caktirmadan bazilari aleni yapiyor aradaki fark bu. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. işte ben de elimden geldiğince önüme çıkanları konu etmeye çalışıyorum. elbette arada kaçırdıklarım oluyordur. ama maşallah ben kaçırsam da siz beni mutlaka haberdar ediyorsunuz :)

      Sil
  11. Gucci versus İpekyol
    http://oi42.tinypic.com/vfh3xx.jpg
    Modellerin saç renkleri dahi aynı :D

    http://nerd-of-fashion.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir gucci benzerini daha okuyucum göndermiş. http://i43.tinypic.com/ip6ogx.jpg

      Sil
  12. PELİN MERHABA, BİR DE TÜZÜN DİYE BİR MARKA VAR.SEZON BAŞINDAN BERİ DAMALI GRİ DESEN VOGUE TR DAHİL

    BÜTÜN DERGİLERDE HEM DE İLK SAYFALARDA REKLAMDAYDI.DERGİCİLİĞİMİZ NERELERDE DİYE İYİ BİR ÖRNEK.

    YanıtlaSil
  13. ben fazılhanın gönderdiği örnegi epey zaman oldu göreli görüp şaşırmıştım üç- dört ay öncesine kadar 900 tl satılan şu elbiseyi şu an 400 tl indirmiş oda ayrı bir konu zaten.Ah pelinim iyiki varsın ki görüyoruz, zaten ipekyolun bunu yaptığını ben senelerdir farkındayım çünkü italyan sipariş verdiğim kaliteli şeylerin bir çoğunu ipekyolda görüyordum ben hatta ipekyoldan mı montun diye daha geçen kış sordular.o yüzden pek bir şey alma taraftarı değilimdir ordan ben birde böyle indirime girince iyice çıldırıyorum ben ünlü bir marka vardı adamı hatırlayamdım sene sonu çantalarını indirime sokmaz hepsini yakardı diye hatırlıyorum LV miydi yoksa Diormu.Tamam böyle bir durum madem yapamıycaksın hem en azından bu kadar indirime sokma,neyse konuytu dağıtmıyım ipekyolun tasarımcısı falan eger bunu farkında değilse artık biz zamet bloğumuza davet edelimde gerçekleri birkez daha görsün

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın. İrite edici olamalı ama sen hayır "İpekyol değil şu şu marka, İpekyol hep çakmasını yapıyor." dediğinde de apışıp kalırlar ;) Bu arada o dedikodudaki marka LV ama ben de tam bilmemek ile beraber o galiba yanlış bir bilgi. Hiçbir şekilde satışa sunmuyor ama yakmıyor da diye biliyorum ben... :)

      http://nerd-of-fashion.blogspot.com

      Sil
  14. yakmasın fazılhancım tamam da :) ama satışada çıkarmasın kimseyide aptal yerine koymasın kimse kolay para kazanmıyor bir sezon bile geçmeden fiyatlar yüzde yetmiş iniyor biraz kalite,biraz dürüstlük.Saçma sapan olsun ama gögsünü gere gere çık benim tasarımım de böyle tasarımcılar parmakların sayısını geçmez.Yok ille çırpçak orasını kesip burasını başka yere yapıcak sonrada alanadi bir şekilde dergilere,podyumlara çıkartıp benim yaptıklarım diycek yok artık insanlar bu kadar aptal değil ve onları aptal yerine koymaya çalışanlarda biraz saygı lütfen ____________

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın sen o kadar para verdikten sonra o fiyatlarda alındığını görmek yakar insanın canını :)

      Sil
  15. ne olacak bu çakmalığın sonu acaba. Bir postunda bahsettiğin Ralph Lauren bir çanta vardı taba rengi. Aynısını hatta o serinin clutchlarını da Marjin aynen kopyalamış hatta RL logosuna dokunmadan, blogumda da bahsettim: http://tekderdimnegiysem.blogspot.com/2013/07/ralph-lauren-vs-marjin.html

    YanıtlaSil
  16. anlamadığınız tek nokta şu;

    mesela ben 21 yaşında bir öğrenciyim dolayısıyla bir pantolona 1000 dolar/euro falan verebilecek biri değilim. Ama modayı takip etmeyi seviyorum mesela bu tarz desenli pantolonlar moda ve ben bunları beğendiysem Balmain'den alamayacağıma göre İpekyol'dan alıyorum ve bunu fake olarak değerlendirmiyorum. Çünkü modanın öncüsü olan bu markalara gücüm yetmiyor. Sosyetik bir isim İpekyoldan bu pantolonu giyse haklısınız derim orjinaline gücüm yeterse ben de almam çünkü, ama ben şahsen Zara'nın Mango'nun İpekyol'un vs koleksiyonlarını modanın öncüsü olan markalara göre oluşturmalarını yanlış bulmuyorum, biraz da bu gözden bakın

    irem

    YanıtlaSil
  17. rita ora'da ipekyoldan vazgeçemiyor http://www.redcarpet-fashionawards.com/2013/10/25/rita-oras-roberto-cavalli-printed-silk-georgette-shirt-roberto-cavalli-twilled-print-jacket-roberto-cavalli-printed-stretch-crepe-pencil-skirt/

    www.ipekyol.com.tr/elbise/kontrast-renkli-desenli-elbise_737_21626

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Herhangi bir hakaret ve küfür içeren hiçbir yorum yayınlanmayacaktır.

Düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi benimle paylaşmanızdan mutluluk duyarım.